Hülya Varlık, CEO
hulyav@tani.com.tr
Merak, ihtiyaçlar ve ilerleme arzusu, insanlığı hayal etmeye ve yenilikleri hayata geçirmeye yönelten temel kıvılcımlar. Bu kıvılcımlardan doğan büyük çaplı gelişmeler, çoğunlukla zamana yayılarak hayatımıza giriyor. Küresel boyutta yaşadığımız pandemi ise, bir anda radikal bir değişimi getirdi. Yeni bir kıvılcımı doğurdu. Ben buna “Yeni gerçeklik kıvılcımı” diyorum. Bu kıvılcım yaşattığı deneyimle bizleri bir anda, yeni bir normale ve yeni hayallere doğru ışınladı. Zaten başlamış olan dijitalleşme sürecinde, değişimi ve gelişimi daha da hızlı yaşamaya başladık. Her sektörde tüketicilerin, firmaların adreslenecek yepyeni ihtiyaçları, ağrı noktaları oluştu. Bu durum, fırsatlar barındırdığı gibi, değişim yönetiminin ve hızlı adaptasyon yeteneğinin kritikliğini de vurguluyor.
Eğitim alanında, uzaktan eğitim platformları hayatımızdaki yerini kuvvetlendirdi. Önümüzdeki dönemde, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik çözümleri ile güçlendirilmiş dijital eğitimler yaygınlaşacak. Kaliteli ve deneyim yaşatan dijital içeriğe erişim, toplumların gelişiminde önemli rol oynayacak. Ülkelerin dijital hazırlık seviyelerinde farklar var. Bu durum, yeni düzende eğitim kalitesindeki farkın daha da artması riskini getiriyor. Bir tarafta henüz altyapı iyileştirmeye odaklı ülkeler varken, bir yanda öğrencilerin, hologram veya AR yapılar ile eğitimi daha da eğlenceli, kişiselleşmiş ve deneyimle güçlendirilmiş almalarını sağlayan ortamlar olacak. Örneğin Da Vinci’nin sanal versiyonundan güzel sanatlar dersi alınabilecek.
Sağlıkta uzaktan hizmet, daha butik noktalarda ya da mobil hizmet giderek artacak. Mobil, yapay zeka, giyilebilir teknolojiler, genetik teknolojiler kişiselleşmiş sağlık çözümlerini artıracak. Kişisel dijital sağlık asistanlarını daha fazla deneyimleyeceğiz. Bireylerin güncel sağlık durumlarının izlendiği platformlara pandemi sonrasında da ihtiyaç olacak. Bu alandaki çalışmaların insan hayatının mahremiyetini de dikkate alacak şekilde yürütülmesi oldukça önemli.
Bununla birlikte, bir doktorun, bir öğretmenin yaşamlara dokunuşu, paylaşımları, değerlidir. Dijitalleşme olsa da, özellikle bu sektörlerde insani dokunuşu kaybetmeyecek çözümlerin de önemli olduğu kanısındayım.
Üretim, üretimi destekleyen tedarik zinciri ve lojistik sektöründe robotik çözümler hayatımıza girmişti, artacak. Robotlar, 3D baskı teknolojisi, artırılmış gerçeklik, drone’lar, sürecin doğal parçaları olmaya başlayacak. Pandemi, değer zincirinde yerel ve küresel-uluslararası oyuncu dengesini kurmanın önemini gösterdi. Gıda sektöründe ve diğer alanlarda yerel üreticilerin gücü daha önem kazanacak. Otomotiv firmalarını ürün satmaktan, hizmet sunup, platform yöneten kuruluşlara dönüştürebilecek, iş modellerini zenginleştirebilecek yaklaşımlar giderek yaygınlaşacak. Otonom araçlar üzerinde çalışmalar pandemi döneminde hızlandı. Ancak hazır olması ve yaygınlaşması için teknoloji yanında, altyapısal ve mevzuatsal konularda da zamana ihtiyaç var.
Perakende dünyası değişimi çok hızlı yaşadı. Dijital kanalların önemi yanı sıra, sanal gerçeklik veya arttırılmış gerçeklik ile ürün deneyimleme, yapay zeka ile kişiselleştirilmiş deneyimin akıcı bir şekilde işleyişi, dronelar ile dağıtım gibi çözümleri de daha çok yaşayacağız. Ödeme dünyasında mobil çözümler, süper app’ler, kripto paralar yaşamımızda varlığını artıracak. Bankacılıkta yaygınlaşan dijital, mobil ve açık bankacılık uygulamalarının daha da hız kazandığını görmeye başladık, artacak. Turizm, etkinlik ve eğlence sektörlerinde ise dijital ekosistemlerde daha kuvvetli var olup, deneyim ekonomisini dijitalde de zenginleştirme ihtiyacı var. Bu konuda girişimleri görmeye başladık, hızla artacağını düşünüyorum.
Süreç pek çok yeni dijital fikir ve iş modelini beraberinde getirir nitelikte. Özellikle veriden güç alan iş modellerinin, ekosistemlerin, platformların gücü daha da artacak. Açık, şeffaf yapıların daha da önem kazanması ile Blok Zincir teknolojisinde işlevsellik kazanmış vakaların çoğalacağını öngörüyorum. Bilgi güvenliği, kişisel gizlilik tercihlerine saygı daha da önem kazanacak. Çalışma dünyamız, daha esnek, uzaktan çalışmayı normalleştirmiş bir düzene gidecek. Dolayısıyla firmalar, ofis yaklaşımlarını değiştirip, bağlılık ve iletişim araçlarını da yeni gerçekliğe göre zenginleştirmek durumunda. Her şeyin dijitalleştiği bir sürece hızla gidiyoruz. Madalyonun diğer yanında, herhangi bir mücbir nedenle teknolojimiz çalışamaz olursa, alternatif yollarla yaşamı, çözümlerimizi devam ettirebilmeye de hazır olmamız, sürdürülebilirlik adına kritik.
Tüm bu girişim ve teknolojilerin, “insan”ı ve parçası olduğumuz “doğa”yı merkezine alması önemli.
Bu dönemin liderleri olarak, etik ve sürdürülebilir esaslarla teknoloji kullanımını temin etmemizin, gelecek nesillere sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum.
Bu makale 100 üst düzey yöneticinin katkılarıyla tamamlanan VİZYON 100 KİTABI için Hülya Varlık tarafından yazılmıştır.
Vizyon 100 / Sayfa 372 http://www.vizyon100.com/PandemiSonrasiBesYil